Sözlük Derlemesi
A

Aba altından değnek göstermek, Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?, Abayı yakmak, Abbas yolcu, Abesle iştigal etmek, Abuk sabuk konuşmak, Abur cubur, Aceleye getirmek (dara getirmek), Acemi çaylak, Acı çekmek (duymak), Acı soğuk, Acı söz, Acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek), Acısını çekmek, Acısını çıkarmak, Aç acına, Aç susuz kalmak, Açığa vurmak, Açığa çıkarılmak (alınmak), Açığı çıkmak, Açığını bulmak, Açık alınla, Açık bono vermek, Açık fikirli, Açık kalpli (yürekli), Açık kapı bırakmak, Açık konuşmak, Açık saçık, Açık seçik, Açık vermek, Açıkta kalmak (olmak), Açıktan kazanmak, Açlıktan nefesi kokmak, Açmaza düşmek, Adam (insan) sarrafı, Adam etmek, Adam evladı, Adam içine çıkmak, Adam olmak, Adam sen de (adam), Adam sırasına geçmek (girmek), Adama dönmek, Adamdan saymak, Adan Zye kadar, Adı batmak, Adı çıkmak, Adı kalmak, Adı karışmak, Adım atmamak, Adını anmamak, Adını koymak, Adını vermek, Aforoz etmek, Ağır aksak, Ağır basmak, Ağır başlı, Ağır elli, Ağır gelmek, Ağır hastalık, Ağır söz, Ağırdan almak, Ağız (söz) birliği etmek, Ağız, dil vermemek, Ağız aramak (veya yoklamak), Ağız değiştirmek, Ağız eğmek, Ağız kalabalığı, Ağız kalabalığına getirmek, Ağız kavafı, Ağız yapmak, Ağızda sakız gibi çiğnemek, Ağızdan laf (söz) çekme(çalmak), Ağzı (bir karış) açık kalmak, Ağzı açık ayran delisi, Ağzı kalabalık, Ağzı kulaklarına varmak, Ağzı laf yapmak, Ağzı sulanmak, Ağzı süt kokmak, Ağzı var dili yok, Ağzına (veya ağzının içine) bakmak, Ağzına baktırmak, Ağzına bir parmak bal çalmak, Ağzına girmek, Ağzına lâyık, Ağzında bakla ıslanmamak, Ağzında gevelemek, Ağzından bal akmak, Ağzından düşürmemek, Ağzından girip burnundan çıkmak, Ağzından kaçırmak, Ağzından laf almak (çekmek), Ağzından yel alsın, Ağzından çıkanı kulağı işitmemek, Ağzını aramak, Ağzını açıp gözünü yummak, Ağzını bıçak açmamak, Ağzını havaya (poyraza) açmak, Ağzını kapamak, Ağzını öpeyim (seveyim), Ağzının kokusunu çekmek, Ağzının payını vermek, Ağzının suyu akmak, Ağzının tadı kaçmak, Ağzının tadını bilmek, Ağzının içine bakmak, Ağzıyla kuş tutsa..., Ah almak, Ahı çıkmak, Ahı tutmak, Ahı yerde kalmamak, Ahkâm çıkarmak, Ahmak ıslatan, Ahret kardeşi, Ahrette on parmağı yakasında olmak, Ak pak, Akan sular durmak, Akıl defteri, Akıl etmek, Akıl hocası, Akıl kârı olmamak, Akıl kutusu (kumkuması), Akıl öğretmek (vermek), Akıl sır ermemek, Akıllara durgunluk vermek, Akıllı uslu, Akıntıya kürek çekmek, Akla karayı seçmek, Aklı almamak, Aklı başına gelmek, Aklı başında olmamak, Aklı başından gitmek, Aklı çıkmak, Aklı durmak, Aklı karışmak, Aklı kesmek, Aklına (aklını) takmak, Aklına düşmek, Aklına esmek, Aklına gelen başına gelmek, Aklına gelmek, Aklına koymak, Aklına yer etmek, Aklından zoru olmak, Aklını (bir şeyle) bozmak, Aklını almak, Aklını başına almak (toplamak, devşirmek), Aklını başından almak, Aklını peynir ekmekle yemek, Aklını çalmak (çelmek), Akşama sabaha, Akşamdan kavur, sabaha savur, Akşamı iple çekmek, Al aşağı etmek, Al birini vur birine (ötekine), Al gülüm ver gülüm, Al takke ver külâh, Alacağı olsun, Alacağına şahin, vereceğine karga, Alçak gönüllü olmak, Alı al, moru mor, Alıcı gözüyle bakmak, Alın teri dökmek, Ali Cengiz oyunu, Ali kıran baş kesen, Alinin külâhını Veliye, Velinin külâhını Aliye giydirmek, Allah 'yürü ya kulum' demiş, Allah adamı, Allah Allah, Allah aratmasın, Allah aşkına, Allah bilir, Allah versin, Allah yarattı dememek, Allaha emanet, Allahın belâsı, Allak bullak etmek, Allayıp pullamak, Allem etmek, kallem etmek, Alnı açık yüzü ak (olmak), Alnını karışlamak, Alnının akıyla, Alnının ar damarı çatlamak, Alnının damarı çatlamak, Alnının kara yazısı, Alt yanı çıkmaz sokak, Altı alay, üstü kalay, Altı kaval, üstü şeşhane (Şişhane), Altın babası, Altın bilezik, Altın kesmek, Altında kalmamak, Altından girip üstünden çıkmak, Altından kalkmak, Altından Çapanoğlu çıkmak, Altını çizmek, Altını üstüne getirmek, Altmış altıya bağlamak, Altta kalanın canı çıksın, Alttan (aşağıdan) almak

Â

Ârif olan anlasın (anlar)

B

Baba adam, Baba ocağı (evi veya yurdu), Babana rahmet, Babası tutmak (veya babaları üstünde olmak), Babasının hayrına (mı?), Bağ bozmak (bağbozumu), Bağrı yanık, Bağrına basmak, Bağrına taş basmak, Bağrını delmek, Bahse girmek, Bahtı kara, Baklayı ağzından çıkarmak, Bal alacak çiçeği bilmek, Bal dök (de) yala, Bal gibi, Baldırı çıplak, Balgam atmak, Balık etinde, Balık kavağa çıkınca, Balık istifi, Balon uçurmak, Balta olmak, Baltayı taşa vurmak, Bam teline basmak, Bana mısın dememek, Barut fıçısı, Barut kesilmek, Basıp gitmek, Basireti bağlanmak, Baskın çıkmak, Bastığı yeri bilmemek, Baston (kazık) yutmuş gibi, Baş ağrısı, Baş ağrıtmak, Baş alamamak, Baş aşağı gitmek, Baş başa (kafa kafaya) vermek, Baş başa kalmak, Baş belâsı, Baş çekmek, Baş edememek, Baş eğmek, Baş göstermek, Baş göz etmek, Baş koymak, Baş köşe, Baş sallamak, Baş tacı etmek, Baş üstünde yeri var, Baş vermek, Baş vurmak, Baş yemek, Başa (başına) kakmak, Başa baş (gelmek), Başa çıkarmak, Başa çıkmak, Başa gelmek, Başa geçmek, Başa güreşmek, Başı altından çıkmak, Başı ağrımak, Başı bağlı olmak, Başı boş bırakmak, Başı darda kalmak (başı dara düşmek), Başı derde girmek, Başı dönmek, Başı dik gezmek, Başı göğe ermek, Başı kalabalık (olmak), Başı sıkışmak (sıkılmak), Başı tutmak, Başına belâyı satın almak, Başına buyruk, Başına bir hâl gelmek, Başına devlet kuşu konmak, Başına dolamak, Başına çalmak, Başına çorap örmek, Başına çökmek, Başına iş açmak, Başında kavak yeli esmek, Başından atmak, Başından aşağı kaynar sular dökülmek, Başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak), Başından korkmak, Başını alıp gitmek, Başını ağrıtmak, Başını bağlamak, Başını belâya sokmak, Başını boş bırakmak, Başını bir yere bağlamak, Başını derde sokmak, Başını dinlemek, Başını ezmek, Başını kaşımaya (kaşıyacak) vakti olmamak, Başını taştan taşa vurmak, Başını vermek, Başını yemek, Başının derdine düşmek, Başının etini yemek, Başının çaresine bakmak, Baştan aşağı, Baştan kara gitmek, Baştan savma, Battı balık yan gider, Bayrak açmak, Bayram etmek, Bel bağlamak, Bel vermek, Belâ aramak, Belâsını bulmak, Belâyı satın almak, Beli bükülmek, Belini doğrultmak, Belini kırmak, Ben hancı, sen yolcu (oldukça), Benlik dâvası, Benzi atmak, Bereket versin, Beş aşağı beş yukarı, Bet (i) bereket (i) kalmamak, Betine gitmek, Beyin yıkamak, Beylik söz, Beyni bulanmak, Beyninden vurulmuşa dönmek, Beynine girmek, Bıçak kemiğe dayanmak, Bıyığı terlemek, Bıyık altından gülmek, Bildiğini okumak, Bile bile lâdes, Bin dereden su getirmek, Bindiği dalı kesmek, Bir atımlık barutu olmak (veya kalmak), Bir ayak önce (evvel), Bir ayağı çukurda olmak, Bir baltaya sap olmak, Bir bardak suda fırtına koparmak, Bir çuval inciri berbat etmek, Bir dalda durmamak, Bir damla, Bir dediği iki olmamak, Bir deri bir kemik kalmak, Bir dikili ağacı olmamak, Bir elle verdiğini öbür elle almak, Bir eli yağda, bir eli balda (olmak), Bir gömlek aşağı, Bir hâl olmak, Bir hoşluğu olmak, Bir kalemde, Bir kapıya çıkmak, Bir kaşık suda boğmak, Bir kıyamettir gitmek (kopmak), Bir Köroğlu bir Ayvaz, Bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak, Bir pula satmak, Bir sözünü iki etmemek, Bir şeye benzememek, Bir taşla iki kuş vurmak, Bir tutmak, Bir yastıkta kocamak, Bir yastığa baş koymak, Bir yaşına daha girmek, Birbirine düşmek, Birbirine girmek, Bire bin katmak, Bire bir gelmek, Bit yeniği, Bize de mi lolo!, Boğaz boğaza gelmek, Boğaz derdi, Boğaz kavgası, Boğazı kurumak, Boğazına dizilmek, Boğuntuya getirmek, Bohçasını koltuğuna vermek, Bol keseden, Borç harç, Borusu ötmek, Borusunu çalmak, Bostan korkuluğu, Boş atıp dolu tutmak, Boş bulunmak, Boş gezenin boş kalfası, Boş vermek, Boşa çıkmak, Boy atmak, Boy göstermek, Boy ölçüşmek, Boynu bükük, Boynu eğri, Boynu kıldan ince olmak, Boynunu vurmak, Boynunun borcu, Boyunduruk altına girmek, Boyunun ölçüsünü almak, Bozuk düzen, Bozuk çalmak

C

Cadı kazanı, Caka satmak, Cambul cumbul, Can alacak yer (nokta), Can atmak, Can baş üstüne, Can borcunu ödemek, Can çekişmek, Can damarı, Can damarına basmak, Can dayanmamak, Can düşmanı, Can evi, Can evinden vurmak, Can havli ile, Cana can katmak, Cana minnet (bilmek), Cana yakın, Canı (gönlü) çekmek, Canı burnuna gelmek, Canı çıkmak, Canı gitmek, Canı tatlı, Canı tez, Canı yanmak, Canına değmek, Canına kıymak, Canına okumak, Canına tak demek, Canına yandığım (yandığımın), Canına yetmek, Canından bezmek, Canını almak, Canını bağışlamak, Canını dişine takmak, Canını sokakta bulmak, Canını vermek, Canını yakmak, Canının içine sokacağı gelmek

Ç

Çabalama kaptan ben gidemem, Çağ açmak, Çakar almaz, Çakı gibi, Çalım satmak (caka satmak), Çalımından geçilmemek, Çalıp çırpmak, Çam devirmek, Çam yarması, Çan çan etmek, Çanak tutmak (açmak), Çanak yalayıcı, Çanına ot tıkamak, Çantada (torbada) keklik, Çaptan düşmek, Çar çur etmek, Çarıklı erkânıharp, Çark etmek, Çarkına okumak, Çarşaf gibi, Çarşamba pazarı, Çat kapı, Çat pat, Çayı görmeden paçaları sıvamak, Çehre züğürdü, Çekeceği olmak, Çekidüzen vermek, Çekip gitmek, Çekip çevirmek, Çekirdekten yetişme, Çekişe çekişe pazarlık (etmek), Çelme takmak, Çene çalmak, Çene yarıştırmak, Çenesi düşük, Çenesi kuvvetli, Çetele tutmak, Çetin ceviz, Çevir kaz (ı) yanmasın, Çıban başı, Çıfıt çarşısı, Çığır açmak, Çığırından çıkmak, Çıkar yol, Çıkış yapmak, Çıkmaza girmek, Çıngar çıkarmak, Çıt çıkarmamak, Çiçeği burnunda, Çifte kumrular, Çiğ süt etmiş olmak, Çiğ yemedim ki karnım ağrısın, Çiğlik etmek, Çil yavrusu gibi dağılmak, Çile çekmek, Çile çıkarmak, Çileden çıkmak, Çirkefe taş atmak, Çivi kesmek, Çizmeden yukarı çıkmak, Çocuk oyuncağı, Çocuk oyuncağı hâline getirmek, Çoğu gitti azı kaldı, Çok görmek, Çoluk çocuk elinde kalmak, Çoluk çocuğa karışmak, Çorap söküğü gibi gitmek, Çorbada tuzu bulunmak, Çömlek hesabı, Çuval gibi, Çürüğe çıkmak, Çürük tahtaya basmak

D

Dağ doğura doğura fare doğurdu, Dağa çıkmak, Dağa kaldırmak, Dağarcığına atmak, Dağdan gelip bağdakini kovmak, Dağlara düşmek, Dağları devirmek, Dal budak salmak, Dalavere çevirmek, Daldan dala konmak, Dalına basmak, Dallanıp budaklanmak, Damdan düşer gibi, Damgasını vurmak, Damokles`in kılıcı, Dananın kuyruğu kopmak, Danışıklı dövüş, Dar boğaz, Dar gelirli, Dar hayat, Dar kafalı, Dara düşmek, Dara getirmek, Darda kalmak, Darısı (dostlar) başına, Davul çalmak, Defe (tefe) koymak, Defterden silmek, Defteri dürülmek, Defteri kapamak, Deli divane olmak, Deli fişek, Deliksiz uyku, Dem tutmak, Demir atmak, Denizden çıkmış balığa dönmek, Derdine düşmek, Dert ortağı, Destan olmak, Deve kini, Devede kulak, Deveye hendek atlatmak, Devlet kuşu, Dışı eli (seni) yakar, içi beni, Diken üstünde oturmak, Dikine gitmek, Dikiş tutturamamak, Dikiz etmek, Dil dökmek, Dil ebesi, Dil uzatmak, Dil yarası, Dilden dile dolaşmak, Dile (dillere) düşmek, Dile gelmek, Dile getirmek, Dile kolay, Dili açılmak, Dili dolaşmak, Dili dönmemek, Dili olsa da söylese, Dili tutulmak, Dili uzun, Dili varmamak, Dilin kemiği yok ya!, Dilinde tüy bitmek, Dilinden kurtulamamak, Diline dolamak, Diline pelesenk etmek, Dilini tutmak, Dilini yutmak, Dilinin altında bir şey olmak, Dilinin ucuna gelmek, Dillerde dolaşmak, Dillere destan olmak, Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak, Dinden imandan olmak, Dinden imandan çıkmak, Dini bütün, Dini bir uğruna, Dipsiz kile boş ambar, Dirlik düzenlik, Dirsek çevirmek, Dirsek çürütmek, Diş bilemek, Diş geçirememek, Diş gıcırdatmak, Diş göstermek, Diş kirası, Dişe dokunur, Dişinden tırnağından artırmak, Dişine göre, Dişini sıkmak, Dişini tırnağına takmak, Dişinin kovuğuna bile gitmemek, Diz boyu, Diz çökmek, Dize gelmek, Dize getirmek, Dizginleri salıvermek, Dizgini (dizginleri) ele almak, Dizini dövmek, Dizinin (dizlerinin) bağı çözülmek, Dizlerine kapanmak, Dobra dobra söylemek, Doğmamış çocuğa don biçmek, Dokuz doğurmak, Dokuz köyden kovulmuş, Dolap çevirmek, Dolma yutmak, Dolu dizgin, Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı, Domuzdan kıl çekmek, Don gömlek, Dostlar alışverişte görsün, Dökülüp saçılmak, Dört ayak üstüne düşmek, Dört başı mamur, Dört dönmek, Dört elle sarılmak, Dört gözle beklemek, Dudak bükmek, Dudak ısırmak, Dudak ısırtmak, Duman attırmak, Duman etmek, Duman olmak, Dumanı üstünde, Durduğu yerde, Durup dururken, Durup dinlenmeden, Dut yemiş bülbüle dönmek, Düğüm noktası, Düğün bayram etmek, Düğün evi gibi, Dümen kırmak, Dümen suyunda gitmek, Dümen çevirmek, Dünkü çocuk, Dünya başına yıkılmak, Dünya bir araya gelse, Dünya gözü ile, Dünya yıkılsa umurunda değil, Dünyadan elini eteğini çekmek, Dünyadan haberi olmamak, Dünyalar onun olmak, Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak, Dünyanın öbür ucu, Dünyayı toz pembe görmek, Düşe kalka, Düşeş atmak, Düşman kesilmek, Düşman çatlatmak, Düşünüp taşınmak, Düşüp kalkmak, Düttürü Leylâ

E

Ecel aman verirse, Ecel teri dökmek, Eceli gelmek, Eceline susamak, Eciş bücüş, Edebiyat yapmak, Efkâr dağıtmak, Eğri (gözle) bakmak, Ekmeğinden etmek, Ekmeğine yağ sürmek, Ekmeğini kazanmak, Ekmeğini taştan çıkarmak, Ekmek elden su gölden, Ekmek kapısı, Ekmek parası, Eksik gedik, Ekşi yüz, El açmak, El altından, El atmak, El ayak çekilmek, El basmak, El çabukluğu, El elde baş başta, El ele vermek, El emeği, El kadar, El kaldırmak, El kapısı, El koymak, El oğlu, El sürmemek, El uzatmak, El üstünde tutulmak, El yordamıyla, Elde avuçta bir şey kalmamak, Elde etmek, Elde kalmak, Elden ayaktan düşmek (veya kesilmek), Elden düşme, Elden ele dolaşmak, Elden geçirmek, Elden gitmek, Elden çıkmak, Ele almak, Ele avuca sığmamak, Ele geçirmek, Ele vermek, Elekten geçirmek, Eli açık, Eli ağır, Eli altında olmak, Eli ayağı buz kesilmek, Eli ayağı tutmak, Eli bayraklı, Eli bol, Eli boş dönmek, Eli böğründe kalmak, Eli cebine gitmemek (veya varmamak), Eli çabuk, Eli darda, Eli değmemek, Eli hafif, Eli kalem tutmak, Eli sıkı, Eli uzun, Eli varmamak, Eli yatmak, Elifi görse mertek sanır, Elinden tutmak, Elinden iş çıkmamak, Eline düşmek, Eline su dökemez, Elini kana bulamak, Elini kolunu sallaya sallaya gelmek, Elini kolunu sallaya sallaya gezmek, Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak, Elini çabuk tutmak, Elinin hamuruyla erkek işine karışmak, Eliyle koymuş gibi bulmak, Elle tutulur gözle görülür, Emeği geçmek, Emek vermek, Emir kulu, Eninde sonunda, Enine boyuna, Ense yapmak, Ensesi kalın, Ensesinde boza pişirmek, Ensesine yapışmak, Er geç, Es geçmek, Esamisi okunmamak, Esip savurmak, Eski çamlar bardak oldu, Eski defterleri karıştırmak, Eski hamam eski tas, Eski kafalı, Eski kurt, Eski toprak, Eşeğini sağlam kazığa bağlamak, Eşek kadar, Eşek sudan gelinceye kadar dövmek, Eşek şakası, Eşiğine yüz sürmek, Eşiğini aşındırmak, Eşref saat, Et kafalı, Et tırnak olmak, Eteği ayağına dolaşmak, Eteğine yapışmak, Etek öpmek, Etekleri tutuşmak, Etekleri zil çalmak, Eti ne butu ne?, Eti senin kemiği benim, Etliye sütlüye karışmamak, Etrafında dört dönmek, Ettiğini bulmak, Ev açmak, Evde kalmak, Evdeki hesap çarşıya uymamak, Evlât acısı gibi içine çökmek, Eyere de gelir semere de, Eyüp sabrı, Eyvallah demek, Eyvallah etmemek, Ezbere iş görmek, Ezilip büzülmek

F

Faka basmak, Fareler cirit oynamak, Farkına varmak, Felce uğramak, Feleğin çemberinden geçmek, Fellik fellik aramak, Felsefe yapmak, Fena etmek, Fener alayı, Feragat sahibi, Ferman dinlememek, Fermanlı deli, Fesat kumkuması, Fırıldak çevirmek, Fırsat düşkünü, Fikir almak, Fikir vermek, Fikir yürütmek, Fincancı katırlarını ürkütmek, Fink atmak, Fiskos etmek, Fitil olmak, Fitne sokmak, Fiyat biçmek, Fiyat kırmak, Fiyatı dondurmak, Fol yok yumurta yok, Fora etmek, Formül bulmak, Forsu kalmamak, Foyası meydana çıkmak, Fukara babası, Funda demir etmek, Fütur getirmemek

G

Gafil avlanmak, Gaflet basmak, Gam yememek, Gani gönüllü, Gâvur etmek, Gâvur inadı, Gazel okumak, Gece kuşu, Geceyi gündüze katmak, Geçer akçe, Geçimini sağlamak, Geçmişini karıştırmak, Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye), Gel gelelim, Gel keyfim gel, Gel zaman git zaman, Gelip çatmak, Gemi azıya almak, Geniş gönüllü, Geri basmak, Geri çekilmek, Geri çevirmek, Geri durmamak, Geri hizmet, Geri kafalı, Gıcık tutmak, Gıcık vermek, Gık dememek, Gına gelmek, Gırla gitmek, Gırtlak gırtlağa gelmek, Gırtlağına kadar borca girmek, Gidiş o gidiş, Göbeği çatlamak, Göbek adı, Göğsü kabarmak, Göğüs germek, Göğüs geçirmek, Göklere çıkarmak, Gökten zembille mi indi?, Gölge düşürmek, Gölge etmek, Gölgesinden korkmak, Gönlü bol, Gönlü kalmak, Gönlü kara, Gönlü tok, Gönlünden kopmak, Gönlüne göre, Gönül almak, Gönül eri, Gönül kırmak (yıkmak), Gönül okşamak, Gönül yapmak, Gönülden geçirmek, Gönülden çıkarmak, Gönüllü gönülsüz, Görüş açısı, Gövde gösterisi, Göz açamamak, Göz açıp kapayıncaya kadar, Göz açtırmamak, Göz alıcı, Göz atmak, Göz bebeği, Göz boyamak, Göz dikmek, Göz doldurmak, Göz gezdirmek, Göz göre göre, Göz gözü görmemek, Göz hakkı, Göz hapsine almak, Göz kamaştırmak, Göz kararı, Göz kesilmek, Göz kırpmadan, Göz kırpmak, Göz kırpmamak, Göz kulak olmak, Göz nuru dökmek, Göz önünde tutmak (bulundurmak), Göz ucuyla bakmak, Göz yummak, Göz yummamak, Gözdağı vermek, Gözde tütmek, Gözden düşmek, Gözden geçirmek, Gözden ırak olan gönülden de ırak olur, Gözden kaybolmak, Gözden kaçmak, Gözden çıkarmak, Göze almak, Göze batmak, Göze çarpmak, Göze göz, dişe diş, Göze girmek, Gözleri bulutlanmak, Gözleri dolmak, Gözleri fal taşı gibi açılmak, Gözleri fıldır fıldır etmek, Gözleri kan çanağına dönmek, Gözleri kapanmak, Gözleri yaşarmak, Gözleri yollarda kalmak, Gözlerinden uyku akmak, Gözlerine inanmamak, Gözlerini (gözünü) kan bürümek, Gözlerinin içi gülmek, Gözü arkada kalmak, Gözü aç, Gözü açık, Gözü açık gitmek, Gözü açılmak, Gözü bağlı, Gözü dalmak, Gözü doymak, Gözü gibi sakınmak (esirgemek), Gözü hiçbir şey görmemek, Gözü ısırmak, Gözü ilişmek, Gözü kara (veya pek), Gözü kesmek, Gözü korkmak, Gözü pek (kara), Gözü sulu, Gözü tok, Gözü tutmak, Gözü üzerinde olmak, Gözü yılmak, Gözü yükseklerde olmak, Gözünde büyümek, Gözünde büyütmek, Gözüne bakmak, Gözüne dizine dursun, Gözüne girmek, Gözüne sokmak, Gözüne uyku girmemek, Gözünü ayırmamak, Gözünü açmak, Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak), Gözünü dört açmak, Gözünü kan bürümek, Gözünü kapamak, Gözünü korkutmak, Gözünü çıkarmak, Gözünün yaşına bakmamak, Gözünün önünden gitmemek, Gururunu okşamak, Gücüne gitmek, Güllük gülistanlık, Gülmekten kırılmak, Gülüp geçmek, Gün almak, Gün batmak, Gün görmek, Gün görmüş, Gün ışığına çıkmak, Günah işlemek, Günaha girmek, Günaha sokmak, Günahını vermez, Güneş almak, Günleri sayılı olmak, Günü birliğine, Günün adamı, Gününü doldurmak, Gününü gün etmek, Gürültüye (patırtıya) pabuç bırakmamak, Güven beslemek, Güven kazanmak, Güven vermek, Güvendiği dağlara kar yağmak

H

Ha babam (ha), Ha bire, Ha Hoca Ali, ha Ali Hoca, Habbeyi kubbe yapmak, Haber uçurmak, Hacet kalmamak, Hacı ağa, Haddi zatında, Haddine mi düşmüş!, Haddini bildirmek, Haddini bilmek, Hafife almak, Hak getire, Hak kazanmak, Hak yolu, Hakk-ı sükût (sus payı), Hakkı geçmek, Hakkından gelmek, Hakkını helâl etmek, Hakkını vermek, Hakkını yemek, Hâlden anlamak, Hâle yola koymak, Hâli vakti yerinde, Halis muhlis, Halka verir talkını kendi yutar salkımı, Hallaç pamuğu gibi atmak, Halt etmek, Ham ervah, Hangi dağda kurt öldü?, Hangi rüzgâr attı?, Hangi taşı kaldırsan altından çıkar, Hanım evlâdı, Hapı yutmak, Har vurup harman savurmak, Haram olmak, Haram para, Haram yemek, Harfi harfine, Hasret gitmek, Hasret kalmak, Hasret çekmek, Hastası olmak, Haşir neşir olmak, Hatır belâsı, Hatır gönül tanımamak (bilmemek), Hatırı kalmak, Hatırı sayılır, Hatırından çıkmamak, Hava almak, Hava basmak, Hava hoş, Hava parası, Havada kalmak, Havadan sudan konuşmak, Havanda su dövmek, Havsalası almamak, Hayal kırıklığı, Hayal meyal, Hayat memat meselesi, Hayat pahalılığı, Hayatını kazanmak, Hayatını yaşamak, Hayır kalmamak, Hayır sahibi, Hayır işlemek, Hayırdır inşallah!, Hayra yormak, Hazır bulunmak, Hazıra konmak, Hazırdan yemek, Helâl olsun (Helâl ü hoş olsun), Helâl süt emmiş olmak, Hele şükür!, Hem kel hem fodul, Hem nalına hem mıhına (vurmak), Hem suçlu hem güçlü, Hem ziyaret hem ticaret, Her kafadan bir ses (çıkmak), Her telden çalmak, Hesaba (kitaba) gelmez, Hesaba dökmek, Hesaba katmak (almak), Hesaba çekmek, Hesabı kesmek, Hesabını bilmek, Hesabını görmek, Hesap açmak, Hesap etmek, Hesap görmek, Hesap kitap, Hesap sormak, Hesap tutmak, Hesap vermek, Hesapsız kitapsız, Hesaptan düşmek, Hevesi kursağında kalmak, Hevesini almak, Heyheyleri tutmak (üstünde), Hık demiş burnundan düşmüş, Hık mık etmek, Hır çıkarmak, Hızır gibi yetişmek, Hiç yoktan, Hiçe saymak, Hizaya gelmek, Hodri meydan, Hop oturup hop kalkmak, Hor görmek (veya bakmak), Hor kullanmak, Hora tepmek, Hoş beş etmek, Hurdası çıkmak, Huyuna suyuna gitmek, Huyunu suyunu almak, Huzur vermek, Huzurunu kaçırmak, Hüd dağı gibi şişmek, Hüküm giymek, Hüküm sürmek, Hükümet kapısı, Hür düşünüş, Hüsn-ü kuruntu

I

Icığını cıcığını çıkarmak, Ikınıp sıkınmak, Ilıca ördeği, Irağı yakın etmek, Irgat gibi çalışmak, Irgat pazarına döndürmek, Isıtıp ısıtıp önüne koymak, Iska geçmek, Iskartaya çıkarmak, Işığı altında, Işık tutmak, Ivır zıvır

İ

İbret almak, İcabına bakmak, İç çekmek, İç etmek, İç gıcıklamak, İçi açılmak, İçi cız etmek, İçi çekmek, İçi çıfıt çarşısı, İçi dışı bir, İçi dışına çıkmak, İçi erimek, İçi geçmek, İçi gitmek, İçi içine sığmamak, İçi kabarmak (kalkmak), İçi kan ağlamak, İçi kazınmak, İçi parçalanmak (paralanmak), İçi rahat etmek, İçi sızlamak, İçi titremek, İçi yanmak, İçinden gülmek, İçinden okumak, İçinden pazarlıklı, İçine atmak, İçine dert olmak, İçine doğmak, İçine kurt düşmek, İçine sokacağı gelmek, İçine sindirmek, İçine sinmemek, İçine yedirememek, İçine çekilmek (kapanmak), İçine işlemek, İçini (bir) kurt yemek, İçini dökmek, İçini kemirmek, İçler acısı, İçli dışlı olmak, İçtikleri su ayrı gitmemek, İdare etmek, İfade vermek, İflâhını kesmek, İfrit olmak, İğne atsan yere düşmez, İğne ile kuyu kazmak, İğne ipliğe dönmek, İğneli söz, İki ahbap çavuşlar, İki arada bir derede (kalmak)

K

Kaale almamak, Kabak (birinin) başına (başında) patlamak, Kabak tadı vermek, Kabına sığmamak, Kabir azabı çekmek, Kabuğuna çekilmek, Kaçın kur`ası, Kafa dengi, Kafa patlatmak, Kafa tutmak, Kafadan atmak, Kafadan kontak (sakat), Kafası almamak, Kafası kazan (gibi) olmak, (veya kafası şişmek), Kafası kızmak, Kafası yerinde olmamak, Kafası işlemek (çalışmak), Kafasına dank etmek (demek), Kafasına koymak, Kafese girmek, Kafese koymak, Kâğıda dökmek, Kâğıt üzerinde kalmak, Kalbini kırmak, Kalbur üstü, Kalburla su taşımak, Kaldırım mühendisi, Kalem efendisi, Kalem oynatmak, Kaleyi içinden fethetmek, Kalıbını basmak, Kalıbının adamı olmamak, Kalıptan kalıba girmek, Kalp kazanmak, Kambersiz düğün olmaz (olur mu?), Kambur üstüne kambur (kambur kambur üstüne), Kan ağlamak, Kan başına sıçramak (beynine çıkmak), Kan çıkmak, Kan dökmek, Kan gövdeyi götürmek, Kan gütmek, Kan kusmak, Kan kusturmak, Kan ter içinde kalmak, Kan tutmak, Kana susamak, Kanadı altına almak, Kanat germek, Kancayı takmak, Kandilli temenna, Kanı ağır, Kanı bozuk, Kanı kaynamak, Kanı pahasına, Kanı sıcak, Kanına girmek, Kanına susamak, Kanını emmek, Kanıyla ödemek, Kanlı bıçaklı olmak, Kanlı canlı, Kapağı atmak, Kapalı kutu, Kapı dışarı etmek, Kapı kapı dolaşmak, Kapı komşu, Kapı yoldaşı, Kapısında büyümek, Kapısını aşındırmak, Kapıyı açmak, Kara cahil, Kara çalı, Kara çalmak, Kara gün, Kara gün dostu, Kara haber, Kara liste, Karaborsa, Karalar bağlamak (giymek), Karaman`ın koyunu sonra çıkar oyunu, Karar kılmak, Karda gezip izini belli etmemek, Kardeş payı yapmak, Karga tulumba etmek, Kargacık burgacık, Karınca duası gibi, Karınca kararınca, Karınca yuvası gibi kaynamak, Karman çorman, Karnı geniş, Karnı karnına geçmek, Karnı tok sırtı pek, Karnı zil çalmak, Karnım tok, Karşı durmak, Karşı koymak, Karşı çıkmak, Kasıp kavurmak, Kaş göz etmek, Kaş yapayım derken göz çıkarmak, Kaşıkla yedirip, sapıyla göz çıkarmak, Kaşla göz arasında, Kaşlarını çatmak, Katı yürekli, Kayıtsız kalmak, Kazan kaldırmak, Kazık yutmuş gibi, Kazın ayağı öyle değil, Keçileri kaçırmak, Kedi ciğere bakar gibi (bakmak), Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek, Kedi olalı bir fare tuttu, Kefeni yırtmak, Kel başa şimşir tarak, Kel kâhya, Keli görünmek, Kelle götürür gibi, Kelleyi koltuğuna almak, Kem küm etmek, Kemerleri sıkmak, Kendi göbeğini kendi kesmek, Kendi hâlinde, Kendi kendine gelin güvey olmak, Kendi kendini yemek, Kendi payıma, Kendi yağıyla kavrulmak, Kendinden geçmek, Kendinden pay (paha) biçmek, Kendine gelmek, Kendine yedirememek, Kendine yontmak, Kendini alamamak, Kendini ateşe atmak, Kendini ağır satmak, Kendini bulmak, Kendini dev aynasında görmek, Kendini dinlemek, Kendini göstermek, Kendini kaptırmak, Kendini kaybetmek, Kendini toplamak, Kendini tutamamak, Kendini vermek, Kene gibi yapışmak, Kesenin ağzını açmak, Keyfinin kâhyası (olmamak), Keyif ehli, Keyif çatmak, Kıl payı (kalmak), Kılı kırk yarmak, Kılına dokunmamak, Kılını bile kıpırdatmamak (veya oynatmamak), Kıran girmek, Kırık dökük, Kırıp geçirmek, Kırk dereden su getirmek, Kırk tarakta bezi bulunmak, Kırklara kırışmak, Kısmeti açılmak, Kısmetini (nimetini) ayağıyla tepmek, Kıssadan hisse almak, Kıt kanaat (geçinmek), Kıvamına gelmek (bulmak), Kıyamet kopmak, Kızarıp bozarmak, Kızıl (kızılca) kıyamet kopmak, Kilit noktası, Kim vurduya gitmek, Kimseye eyvallah etmemek, Kirişi kırmak, Kirli çamaşırlarını ortaya dökmek, Kitaba el basmak, Kitabına uydurmak, Kof çıkmak, Kokusu çıkmak, Kol kanat olmak, Kolaçan etmek, Koltukları kabarmak, Kolu kanadı kırılmak, Korktuğu başına gelmek, Koyun kaval dinler gibi, Kozunu paylaşmak, Kök salmak, Kök söktürmek, Köküne kibrit suyu dökmek, Köprüleri atmak, Kör değneğini beller gibi, Kör dövüşü, Kör kadı, Körü körüne, Köstek olmak, Köşe bucak, Kötüye kullanmak, Kraldan çok kralcı olmak, Kucak açmak, Kul hakkı, Kul köle (veya kurban) olmak, Kulağı delik, Kulağı kirişte (olmak)

L

Laçka olmak, Laf (söz) altında kalmamak, Laf (söz) aramızda, Laf (söz) taşımak, Laf (söz) yetiştirmek, Laf (söz) yok, Laf atmak, Laf ebesi, Laf etmek, Laf işitmek, Laf olsun diye, Lafa boğmak, Lafa tutmak, Lafı (sözü) ağzına tıkamak, Lafı (sözü) ağzında gevelemek, Lafı (sözü) çevirmek, Lafı ağzında kalmak, Lafını (sözünü) bilmek, Lafını (sözünü) etmek, Lâhavle çekmek, Lamı cimi yok, Lastikli söz, Leb demeden leblebiyi anlamak, Leke sürmek, Leşini sermek, Leşini çıkarmak, Leyleğin yuvadan attığı yavru, Lokma ağzında büyümek, Lokmasını saymak, Lök gibi oturmak, Lügat paralamak, Lüpe konmak

M

Maaşa geçmek, Madalyanın ters (öteki) yüzü, Madik atmak, Mahalle karısı, Mahalleyi ayağa kaldırmak, Mahkemelik olmak, Mahşer gibi, Mahşer midillisi, Makaraları koyvermek, Makas almak, Mal bulmuş mağribi gibi, Mal etmek, Malın gözü, Mânâ çıkarmak, Mânâ vermek, Maneviyatı bozulmak, Mantar gibi yerden bitmek, Maraza çıkarmak, Mart içeri pire dışarı, Martaval atmak, Masal okumak, Maskara olmak, Maskesi düşmek, Masrafa girmek, Masrafı çekmek, Maşallahı var, Maşası olmak, Mat etmek, Matrak geçmek, Maval okumak, Mayası bozuk, Maymun iştahlı, Mekik dokumak, Mendil açmak, Merak etmek, Merhabası olmak, Merhabayı kesmek, Mesele çıkarmak, Mesken tutmak, Metelik vermemek, Meteliğe kurşun atmak, Mevki sahibi olmak, Meydan okumak, Meydan vermemek, Meydana gelmek, Meydana çıkmak, Meydanı boş bulmak, Mezar kaçkını, Mezhebi geniş, Mırın kırın etmek, Mızıkçılık etmek, Mide bulandırmak, Midesi bulanmak, Mideye oturmak, Mihenk (taşı), Mim koymak, Minnet etmek, Moda olmak, Modası geçmek, Mola vermek, Muhallebi çocuğu, Mukabelede bulunmak, Mum (gibi) olmak, Mumla aramak, Muradına ermek, Mümkün mertebe, Mürekkebi kurumadan, Mürekkebi kurumadan bozmak, Mürekkep yalamış, Mürüvvetini görmek (anne, baba için), Müslüman adam

N

Na (nah) kafa, Nabza göre şerbet vermek, Nabzını yoklamak, Nalıncı keseri gibi kendine yontmak, Nam almak, Namus belâsı, Nane molla, Nara atmak, Nato kafa nato mermer, Naza çekmek, Nazı geçmek, Ne akar ne kokar, Ne çare, Ne çıkar, Ne de olsa, Ne dese beğenirsin?, Ne fayda, Ne güne duruyor?, Ne günlere kaldık!, Ne hâli varsa görsün!, Ne idiği belirsiz, Ne mal olduğunu anlamak, Ne mene, Ne od var ne ocak, Ne oldum delisi olmak, Ne olur, Ne olur ne olmaz, Ne pahasına olursa olsun, Ne şiş yansın ne kebap, Ne tadı var ne tuzu, Ne yardan geçer ne serden, Ne yer ne yedirir, Neden sonra, Nefes aldırmamak, Nefes nefese gelmek, Nefes tüketmek, Nefesi kesilmek (tıkanmak), Nefsine yedirememek, Nefsini körletmek, Nefsini yenmek, Nerede akşam orada sabah, Nereden nereye, Nevri dönmek, Neye uğradığını bilememek, Niyet etmek, Niyeti bozuk, Noktası noktasına, Not düşmek, Notunu vermek, Nuh der peygamber demez, Nuh Nebi`den kalma, Numara yapmak, Nur topu, Nutku tutulmak

O

O tarakta bezi olmamak, Ocağı kör kalmak, Ocağına düşmek, Ocağına incir dikmek, Ocağını söndürmek, Oğul balı, Oğul vermek, Ok yaydan çıkmak, Okka çekmek, Okkalı kahve, Okkanın altına girmek, Ola ki..., Olan biten, Oldu bittiye getirmek, Oldu olacak kırıldı nacak, Oldum bittim (veya oldum olası), Olmayacak duaya amin demek, Olur olmaz, Oluruna bırakmak, Omuz omuza, Omuz silkmek, On parmağında on kara, On parmağında on marifet, Onuruna dokunmak, Oralarda (oralı) olmamak, Orta hâlli, Orta malı, Ortada kalmak, Ortadan kalkmak, Ortadan kaybolmak, Ortalık düzelmek, Ortalık karışmak, Ortalığı birbirine katmak, Ortaya dökmek, Ot yoldurmak, Oy birliği, Oya koymak, Oyun etmek, Oyuna gelmek, Oyunbozanlık etmek

Ö

Öbür (öteki) dünya, Öç almak, Ödü patlamak, Öküz öldü, ortaklık bozuldu, Öküzün altında buzağı aramak, Ölçüyü kaçırmak, Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek), Ölmek var, dönmek yok, Ölü fiyatına, Ölü mevsim, Ölüm Allah`ın emri, Ölümü göze almak, Ölümüne susamak, Ölüp ölüp dirilmek, Ölür müsün, öldürür müsün?, Ömrü billah, Ömrü vefa etmemek, Ömrüne bereket, Ömür adam, Ömür çürütmek, Ömür sürmek, Ömür törpüsü, Ön ayak olmak, Öne düşmek, Önüne gelen, Öpüp başına koymak, Örtbas etmek, Örümcek kafalı, Öteden beri, Ötesi çıkmaz sokak, Özenip bezenmek, Özrü kabahatinden büyük, Özü sözü bir, Özür dilemek

P

Pabucu dama atılmak, Pabucunu ters giydirmek, Pabuç bırakmamak, Pabuç pahalı, Paçaları sıvamak, Paçası düşük, Paçavrasını çıkarmak, Paçayı kaptırmak, Paçayı kurtarmak, Paha biçilmez, Pahalıya mal olmak, Palas pandıras, Palavra atmak, Paldır küldür, Pamuk ipliği ile bağlamak, Paniğe kapılmak, Papara yemek, Para babası, Para canlısı, Para çekmek, Para dökmek, Para etmemek, Para kesmek, Para sızdırmak, Para tutmak, Para yapmak, Para yedirmek, Para yemek, Parasını sokağa atmak, Paraya kıymak, Paraya para dememek, Paraya çevirmek, Parmağı ağzında kalmak, Parmağına dolamak, Parmağında oynatmak, Parmağını bile oynatmamak, Parmak basmak, Parmak hesabı, Parmak ısırmak, Parmak kadar (çocuk), Parmak kaldırmak, Parmakla gösterilmek, Parmaklarını yemek, Parsayı başkası toplamak, Partiyi kaybetmek, Pas geçmek, Pasaportunu vermek, Patırtı çıkarmak, Patlak vermek, Pay biçmek, Pay çıkarmak, Paye vermek, Payını almak, Payidar olmak, Perdesi yırtık, Pergelleri açmak, Pes demek, Pestil gibi olmak, Pestilini çıkarmak, Peşini bırakmamak, Peşkeş çekmek, Peyda olmak, Pılıyı pırtıyı toplamak, Pire için yorgan yakmak, Pireyi deve yapmak, Pis pis düşünmek, Pis pis gülmek, Pisi pisine, Pişkinliğe vurmak, Pişmiş aşa su katmak, Pişmiş kelle gibi sırıtmak, Posasını çıkarmak, Post elden gitmek, Post kavgası, Posta koymak, Postayı kesmek, Postu kurtarmak, Postu sermek, Pot kırmak, Pösteki saymak, Prangaya vurmak, Puan almak, Puan tutturmak, Punduna getirmek, Pupa yelken, Pusu kurmak, Pusulayı şaşırmak, Pusuya düşmek, Put gibi, Put kesilmek, Püf noktası, Püsküllü belâ

R

Rafa kaldırmak (koymak), Rahat durmamak, Rahat yüzü görmemek, Rahatına bakmak, Rahatlık (rahat) batmak, Rahmetli olmak, Ramak kalmak, Rast gelmek, Rast gitmek, Rayına oturmak, Rekor kırmak, Rengi atmak, Renk vermemek, Renkten renge girmek, Resmiyete dökmek, Rest çekmek, Rol oynamak, Rota değiştirmek, Ruhu bile duymamak, Ruhunu teslim etmek, Rüyasında bile görememek, Rüzgâr gelecek delikleri tıkamak

S

Saat bu saat, Saati saatine uymamak, Sabaha çıkamamak, Sabahı etmek (veya bulmak), Sabahın köründe, Sabır taşı, Sabrı taşmak, Saç ağartmak, Saç sakal birbirlerine kırışmak, Saç saça baş başa, Saçı bitmedik (yetim), Saçına ak düşmek, Saçına başına bakmadan, Saçını başını yolmak, Saçını süpürge etmek, Safra bastırmak, Sağ gözünü sol gözünden sakınmak, Sağa sola bakmamak, Sağı solu (belli) olmamak, Sağır sultan bile duydu, Sağlam ayakkabı değil, Sağlam kazığa bağlamak, Sağlık olsun, Sağmal inek, Sahip çıkmak, Sakalı ele vermek, Sakız gibi yapışmak, Salkım saçak, Sallantıda kalmak, Saltanat sürmek, Saman altından su yürütmek, Saman gibi, Sapı silik, Sarı çizmeli Mehmet Ağa, Sarmaş dolaş olmak, Sarpa sarmak, Satıp savmak, Sayıp dökmek, Sebil etmek, Sedyelik olmak, Seferber olmak, Selâm verip borçlu çıkmak, Selâmı sabahı kesmek, Sen giderken ben geliyordum, Sen sağ ben selâmet, Senet vermek, Seninki (tatlı) can da benim ki (elinki) patlıcan mı?, Senli benli olmak, Sepet havası çalmak, Ser verip sır vermemek, Sere serpe, Sermayeyi kediye yüklemek, Ses çıkarmamak, Ses seda çıkmamak, Ses vermemek, Sesini kesmek, Seyirci kalmak, Sıcağı sıcağına, Sıcak kanlı, Sıcak yüz göstermek, Sıdkı sıyrılmak, Sıfıra sıfır, elde var sıfır, Sıfırı tüketmek, Sık boğaz etmek, Sıkı durmak, Sıkı fıkı, Sıkı tutmak, Sıkıntı basmak, Sıkıntı çekmek, Sıkıntıya gelememek, Sır küpü, Sır olmak, Sırım gibi, Sırra kadem basmak, Sırtı kaşınmak, Sırtından geçinmek, Sırtını dayamak, Sırtını yere getirmek, Sıygaya çekmek, Sil baştan, Silip süpürmek, Sinek avlamak, Sinekten yağ çıkarmak, Sineye çekmek, Sinirleri alt üst olmak, Sinirleri boşanmak, Sinirleri gergin olmak, Sinirleri yatışmak, Sinirlerini bozmak, Sipsivri kalmak, Sivri akıllı, Soğuk almak, Soğuk duş etkisi yapmak, Soğuk kanlı, Soğuk nevale, Sokağa düşmek, Sokak süpürgesi, Solda sıfır, Soluğu kesilmek, Soluk aldırmamak, Soluk soluğa, Son kozunu oynamak, Sonradan görme, Sorguya çekmek, Soyup soğana çevirmek, Sökün etmek, Söz (laf) işitmek, Söz açmak, Söz almak, Söz altında kalmamak, Söz ayağa düşmek, Söz bir Allah bir, Söz birliği etmek, Söz çıkmak, Söz dinlemek, Söz gelmek, Söz geçirmek, Söz götürmez, Söz kaldırmamak, Söz kesmek, Söz sahibi olmak, Sözde kalmak, Sözü (bir şeye) getirmek, Sözü ağzında bırakmak, Sözü bağlamak, Sözü çiğnemek, Sözü kesmek, Sözüm meclisten dışarı, Sözüm ona, Sözünde durmak, Sözünden çıkmamak, Sözüne gelmek, Sözünü balla kestim, Sözünü esirgememek, Sözünü geri almak, Sözünü tutmak, Sözünü yabana atmamak, Sözünün eri olmak, Su dökünmek, Su gibi akmak, Su gibi bilmek, Su gibi ezberlemek, Su gibi gitmek, Su götürmez, Su götürür olmak, Su içinde kalmak, Su katılmamış, Su koyvermek, Su yüzü görmemiş, Su yüzüne çıkmak, Sucuk gibi ıslanmak, Sudan cevap, Sudan ucuz, Sululuk etmek, Surat asmak, Surat bir karış, Suratını ekşitmek, Sus payı, Suya götürüp susuz getirmek, Suya sabuna dokunmamak, Suyu bulandırmak, Suyu kaynamak, Suyu mu çıktı?, Suyu nereden geliyor?, Suyun başı, Suyunca gitmek, Suyunu çekmek, Suyunun suyu, Süklüm püklüm, Sükûtla geçiştirmek, Sünger çekmek, Süngüsü düşük, Sürüden ayrılmak, Sürüncemede kalmak, Süt dökmüş kedi gibi, Süt kuzusu, Süt liman olmak, Sütü bozuk

Ş

Şad olmak, Şafak atmak, Şafak sökmek, Şaha kalkmak, Şaka götürmemek, Şaka gibi gelmek, Şaka kaldırmak, Şaka maka (derken), Şakası yok, Şakaya getirmek, Şakaya vurmak, Şamar oğlanı, Şamata koparmak, Şapa oturmak, Şart koşmak, Şeref vermek, Şerefini korumak, Şeşi beş görmek, Şeyhin kerameti kendinden menkul, Şeytan dürtmek, Şeytan diyor ki!, Şeytan görsün yüzünü, Şeytan kulağına kurşun, Şeytana uymak, Şeytanın art bacağı, Şeytanın ayağını kırmak, Şeytanın yattığı yeri bilmek, Şıp diye geçmek, Şifayı bulmak (veya kapmak), Şimdiden tezi yok, Şimşekleri üzerine çekmek, Şirazesinden çıkmak, Şom ağızlı, Şöyle böyle, Şöyle bir, Şundan bundan, Şunu bunu bilmemek, Şunun şurası, Şüphe kurdu

T

Taban tabana zıt, Taban tepmek (patlatmak), Tabana kuvvet, Tabanları kaldırmak, Tabanları yağlamak, Tabanvayla gitmek, Taburcu olmak, Tadı damağında kalmak, Tadı tuzu kalmamak, Tadına bakmak, Tadına varamamak, Tadında bırakmak, Tadını almak, Tadını kaçırmak, Tadını çıkarmak, Tahtalı köy, Tahtası eksik, Takım taklavat, Takıp takıştırmak, Takke düştü kel göründü, Tam adamını bulmak, Tam takır kuru bakır, Tam üstüne basmak, Tanrı misafiri, Taraf tutmak, Tarihe karışmak, Tası tarağı toplamak, Taş atmak, Taş attı da kolu mu yoruldu?, Taş çatlasa, Taş çıkartmak, Taş kesilmek, Taş üstünde taş bırakmamak (koymamak), Taş yürekli, Taşa tutmak, Taşı gediğine koymak, Taşı sıksa suyunu çıkarmak, Tatlı dil, Tatlı sert, Tatlı su firengi, Tatlıya bağlamak, Tava gelmek, Tava getirmek, Tavına getirmek, Tavır almak (takınmak), Tavşan yürekli, Tavşana kaç tazıya tut, Tavşanın suyunu suyu, Tazıya dönmek, Tebdil gezmek, Tebelleş olmak, Tefe koymak, Tekbir getirmek, Tekerine çomak sokmak, Tekin değil, Tel çekmek, Telâşa düşmek, Telleyif pullanmak, Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp koymak, Temel atmak, Temel taşı, Temiz para, Temize çekmek, Temize çıkmak, Tencere dibin kara seninki benden kara, Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş, Tencerede pişirip kapağında yemek, Tepe tepe kullanmak, Tepeden bakmak, Tepeden tırnağa (kadar), Tepeden inme, Tepesi atmak, Tepesi üstü, Tepesinde havan dövmek, Tepesinden (başından) kaynar su dökülmek, Tepesine binmek, Ter dökmek, Terbiyesini vermek, Tercüman olmak, Tere yağından kıl çeker gibi, Tereciye tere satmak, Ters tarafından kalkmak, Ters yüz etmek, Ters yüz geri dönmek, Tersi dönmek, Teselli bulmak, Teselli etmek, Teslim bayrağı çekmek, Teslim olmak, Teşrif etmek, Tetikte olmak, Tez canlı, Tez elden, Tezgâhı kurmak, Tezkeresini eline vermek, Tıka basa doldurmak, Tıka basa yemek, Tımarhane kaçkını, Tıpış tıpış yürümek, Tıraş etmek, Tırnak göstermek, Tırpan atmak, Tohuma kaçmak, Tok evin aç kedisi, Tok gözlü, Tok sözlü, Tokat aşketmek, Tongaya basmak, Top atmak, Topa tutmak, Toprağı bol olsun, Topu topu, Topun ağzında, Toz kondurmamak, Toz olmak, Toz pembe görmek, Tozu dumana katmak, Tur atmak, Turnayı gözünden vurmak, Turp gibi, Turşu gibi olmak, Turşusu çıkmak, Turşusunu kurmak, Tut kelin perçeminden, Tuttuğu dal elinde kalmak, Tuttuğunu koparmak, Tutunacak dalı olmamak, Tuz (la) buz olmak, Tuz biber ekmek, Tuzlayayım da kokma, Tuzluya mal olmak, Tuzu kuru, Tükürdüğünü yalamak, Tümen tümen, Türkü yakmak, Türküsünü çağırmak, Tütünü tepesinden çıkmak, Tüy dikmek, Tüyleri diken diken olmak, Tüyü düzmek

U

Ucu bucağı olmamak, Ucu dokunmak, Ucu ortası belli olmamak, Ucu ucuna, Ucunda bir şey olmak, Ucunu kaçırmak, Ucuz atlatmak, Uç vermek, Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak, Uçan kuştan medet ummak, Uçkuruna sağlam, Uçsuz bucaksız, Ulu orta söz söylemek, Uma uma döndük muma, Umurunda olmamak, Ununu elemiş, eleğini asmış, Utancından yere geçmek, Uyku bastırmak, Uyku çekmek, Uyku gözünden akmak, Uyku tulumu, Uykusu kaçmak, Uykusunu almak, Uykuya dalmak, Uyur uyanık, Uzağı (ileriyi) görmek, Uzaktan uzağa, Uzun boylu, Uzun etmek, Uzun hikâye, Uzun lafın (sözün) kısası, Uzun uzadıya

Ü

Üç aşağı beş yukarı, Üç buçuk atmak, Üç otuzluk, Üçe beşe bakmamak, Ümidini kesmek, Ümitsizliğe düşmek, Ün kazanmak, Üst baş, Üst perdeden konuşmak, Üste çıkmak, Üste vermek, Üstesinden gelmek, Üstü başı dökülmek, Üstü kapalı konuşmak, Üstünde durmak, Üstünde kalmak, Üstünden (şu kadar zaman) geçmek, Üstünden atmak, Üstünden dökülmek, Üstüne (yatmak) oturmak, Üstüne (üzerine) düşmek, Üstüne almak, Üstüne atmak, Üstüne basmak, Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek, Üstüne fenalık gelmek, Üstüne gelmek, Üstüne geçirmek, Üstüne gül koklamamak, Üstüne toz kondurmamak, Üstüne tuz biber ekmek, Üstüne titremek, Üstüne varmak, Üstüne yıkmak, Üstüne yürümek, Üstüne üstüne gitmek, Üvey evlât gibi tutmak (saymak), Üzüm üzüm üzülmek

V

Vadesi gelmek (yetmek), Vakit geçirmek, Vakit kazanmak, Vakitli vakitsiz, Vaktini almak, Vaktini öldürmek, Vaktini şaşmamak, Vara yoğa karışmak, Varlık göstermek, Varlıkta darlık çekmek, Vay canına!, Vebali boynuna olmak, Velveleye vermek, Verip veriştirmek, Veryansın etmek, Vıcık vıcık, Vıdı vıdı etmek, Vız gelmek (vız gelip tırıs gitmek), Viraneye çevirmek, Voli vurmak, Volta atmak, Vur abalıya

Y

Ya Allah deyip (atılmak), Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli, Ya devlet başa, ya kuzgun leşe, Ya herrü (herro) ya merrü (merro), Ya sabır çekmek, Yabana atmak, Yabancılık çekmek, Yad eller, Yâd etmek, Yağ bal olsun, Yağ bağlamak, Yağ tulumu, Yağcılık etmek, Yağlı ballı olmak, Yağlı kapı, Yağlı kuyruk, Yağlı müşteri, Yağma gitmek, Yağma Hasan`ın böreği, Yağma yok, Yağmur yağarken küpünü doldurmak, Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak, Yahudi pazarlığı, Yaka paça, Yaka silkmek, Yakadan atmak, Yakası açılmadık, Yakasına sarılmak, Yakasına yapışmak, Yakasını bırakmamak, Yakasını kaptırmak, Yakayı ele vermek, Yakayı kurtarmak, Yakayı sıyırmak, Yakınlık duymak, Yakışık almamak, Yalan dolan, Yalan yere, Yalancı pehlivan, Yalancısı olmak, Yalayıp yutmak, Yalpa vurmak, Yalvar yakar olmak, Yan bakmak, Yan basmak, Yan çizmek, Yan gelip yatmak, Yan gözle bakmak, Yan tutmak, Yan yan bakmak, Yandan çarklı, Yangına körükle gitmek, Yanık ses, Yanına (kâr) kalmak, Yanına bırakmamak, Yanına salâvatla varılır, Yanından bile geçmemiş, Yanıp tutuşmak, Yanıp yakılmak, Yanlış ata oynamak, Yanlış kapı çalmak, Yapmadığını bırakmamak, Yara açmak, Yaraya merhem olmak, Yardan atmak, Yarı buçuk, Yarı yolda bırakmak, Yarım adam, Yarım ağızlı (söylemek), Yarım yamalak, Yarından tezi yok, Yaş Dökmek, Yaş tahtaya (yere) basmamak, Yaşını başını almış (olmak), Yaşını içine akıtmak, Yatağa düşmek, Yatak yorgan yatmak, Yataklık etmek, Yatırım yapmak, Yavaş gel, Yaya kalmak, Yayan yapıldak, Yaygarayı basmak, Yaz boz tahtasına çevirmek, Ye kürküm ye, Yedeğe almak, Yedi canlı, Yedi düvel, Yedi iklim dört bucak, Yedi kat yabancı, Yediden yetmişe, Yediği naneye bak, Yeğ tutmak, Yel yeperek yelken kürek, Yele vermek, Yelkenleri suya indirmek, Yeme de yanında yat, Yemeden içmeden kesilmek, Yemin etsem başım ağrımaz, Yenilir yutulur gibi değil, Yer almak, Yer cücesi, Yer demir gök bakır, Yer etmek, Yer tutmak, Yer vermek, Yer yarılıp içine girmek, Yer yerinden oynamak, Yerden yere çalmak, Yere bakan yürek yakan, Yere göğe koyamamak, Yeri yurdu belirsiz, Yerin dibine geçmek, Yerinde duramamak, Yerinde saymak, Yerinde yeller esmek, Yerinden oynamak, Yerinden oynatmak, Yerine geçmek, Yerini bulmak, Yerini doldurmak, Yerle bir etmek, Yerli yersiz, Yeşil ışık yakmak, Yılan hikâyesi, Yılanın kuyruğuna basmak, Yıldırımla vurulmuşa dönmek, Yıldırımları (veya şimşekleri) üstüne çekmek, Yıldızı barışmamak, Yıldızı parlamak, Yıldızı sönmek, Yiğitlik sende kalsın, Yiyip bitirmek, Yok canım!, Yok devenin başı!, Yok pahasına, Yol açmak, Yol almak, Yol aramak, Yol bulmak, Yol geçen hanı, Yol göstermek, Yol iz bilmemek, Yol kesmek, Yol tutmak, Yol yordam, Yola çıkmak, Yola düşmek, Yola gelmek, Yola getirmek, Yoldan kalmak, Yoldan çıkmak, Yolu (ayağı) düşmek, Yolu tutmak, Yoluna (rayına) girmek, Yoluna koymak, Yoluna çıkmak, Yolunu beklemek, Yolunu bulmak, Yolunu kaybetmek, Yolunu sapıtmak, Yolunu yapmak, Yorgan gitti, kavga bitti, Yorgunluğunu almak, Yorgunluğunu çıkarmak, Yörüngesine oturtmak, Yufka yürekli, Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal, Yumruk kadar, Yumurta kapıya gelmek, Yumurtaya kulp takmak, Yumuşak yüzlü, Yuvarlak hesap, Yuvarlanıp gitmek, Yuvasını bozmak, Yuvasını yapmak, Yuvasını yıkmak, Yük altına girmek, Yük olmak, Yüksek perdeden konuşmak, Yükseklerde dolaşmak, Yüksekten atmak, Yükte hafif pahada ağır, Yükün altından kalkmak, Yükünü tutmak, Yüreği (içi) parçalanmak, Yüreği ağzına gelmek, Yüreği cız etmek, Yüreği dayanmamak, Yüreği ezilmek, Yüreği ferahlamak, Yüreği hop etmek, Yüreği kabarmak, Yüreği kalkmak, Yüreği kararmak, Yüreği katı, Yüreği küt küt atmak, Yüreği oynamak, Yüreği pek, Yüreği yanmak

Z

Zahmet çekmek, Zahmete sokmak, Zaman kazanmak, Zaman kollamak, Zaman vermek, Zaman zaman, Zaman öldürmek, Zamane çocuğu, Zar tutmak, Zar zor, Zart zurt etmek, Zehir etmek, Zehir zemberek, Zembereği boşanmak, Zemheri zürafası (gibi), Zemin hazırlamak, Zemzemle yıkanmış olmak, Zerre kadar, Zevahiri kurtarmak, Zeval bulmak, Zeval vermemek, Zevkine varmak, Zevkini çıkarmak, Zevkten dört köşe olmak, Zeytinyağı gibi üste çıkmak, Zıddına gitmek, Zılgıt yemek, Zınk diye durmak, Zırnık (bile) vermemek, Zıvanadan çıkmak, Zifiri karanlık, Zihin açıklığı, Zihni bulanmak (karışmak), Zihnini bulandırmak, Zihnini kurcalamak, Zihnini oynatmak, Zihnini çelmek, Zil takıp oynamak, Zimmetine geçirmek, Zincire vurmak, Zindan kesilmek, Ziyafet çekmek, Ziyan etmek, Ziyanı yok, Ziyaret etmek, Zokayı yutmak, Zora binmek, Zora gelmemek, Zoru olmak, Zorun ne?, Zurnanın zırt dediği yer, Züğürt tesellisi, Zülfüyâra dokunmak

ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12