Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
BA BE BI BO BU
bulunan kelime: 28 sayfa: 1 / 2
Bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu
Bir ilke benimsediği hâlde, benimsediği bu ilkenin tersine davranışlarda bulunanlar için söylenir.
Bulanık suda balık avlamak
Karışık durumlardan yararlanarak kendi çıkarını sağlamak.'Bulanık suda balık avlamayı kural hâline getirmiş.'
Buldukça bunamak
Bulduğundan daha çoğunu isteyip şükretmemek, daha iyisini istemek.'Buldukça bunuyorsun, milletin aç sefil gezdiğini görmez misin sen?'
Buluttan nem kapmak
Çok alıngan olmak, en küçük şeylerden bile alınmak.'Seninle konuşmak imkânsız, buluttan nem kapıyorsun çünkü.'
Bunda bir iş var
'Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması' durumunu anlatmak için kullanılır.'Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine More…
Bundan iyisi can sağlığı
'Bundan daha iyisi, en iyisi olamaz' anlamında kullanılır.'Bundan iyisi can sağlığı, haydi oturun bakalım sofraya.'
Burnu büyümek
Kibirlenmek, böbürlenmek, büyüklenmek.'Adam milletvekili seçilir seçilmez bizimle konuşmaz oldu, burnu büyüdü birden.'
Burnu bile kanamamak
Tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak.'On takla atan arabadan, burnu bile kanamadan çıktı, şaşılacak şey doğrusu.'
Burnu havada (olmak)
Kendini çok beğenmiş, kibirli (olmak).'Burnu havada gezenlerden hiç hoşlanmam.'
Burnu Kaf dağında (olmak)
Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).'İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı.'
Burnu sürtülmek
Ilımlı bir yol seçip gururundan vazgeçmek, sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek.'Onun da burnunun sürtülmesine az kaldı, kısa zamanda dik başlılığı More…
Burnundan (fitil fitil) gelmek
Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.'Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!'
Burnundan düşen bin parça (olmak)
Suratı çok asık (olmak).'Ne olmuş bir cam kırılmışsa, iki gündür burnundan düşen bin parça.'
Burnundan kıl aldırmamak
" Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.'Amma da burnundan kıl aldırmaz bir More…
Burnundan solumak
İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak.'Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun.'
Burnunu sokmak
Üzerine vazife olmadığı, gerekmediği hâlde her işe karışmak.'Sen de her işe burnunu sokmaktan geri durmazsın!'
Burnunu çekmek
1. Nefesini kullanarak sümüğünü burnunun yukarısına, geri çekmek. 2. Yoksun kalmak, umduğunu bulamamak, istediğini elde edememek, gayesine ulaşamamak.'Müdürün yanına alınmayınca More…
Burnunun dikine gitmek
Kendisine verilen öğütlere kulak asmayıp kendi bildiği gibi davranmak, istediğini yapmak.'Burnunun dikine gidersen, işte böyle eline yüzüne bulaştırırsın işi.'
Burnunun direği sızlamak
1. Çok acı duymak (maddî). 2. Çok üzülmek.'Soğuktan burnumun direği sızladı.'
Burnunun ucunu görmemek
1. İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek. 2. Çok sarhoş olmak. 3. Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.'Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş More…
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12