Sözlük Derlemesi
KuRGuN SöZLüK
Deyimler Sözlüğü
Kaynaklar/Sources
Tüm sözlükler
Atasözleri Sözlüğü
Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü
Bilgisayar Sözlüğü
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Bitki Adlarının Latince Karşılıkları
Deyimler Sözlüğü
Divanu Lugati’t-Türk Dizini
Edebiyat Terimleri Sözlüğü
Osmanlıca sözlük
Tatarca Sözlük
Tıvaca Sözlük
Özbekçe Sözlük
A
Â
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
BA
BE
BI
BO
BU
BÜ
bulunan kelime: 236
1
2
3
4
..
12
sonraki >>
sayfa: 1 / 12
Baba adam
Ağır başlı, iyi yürekli, olgun, hoşgörülü, yaşlıca adam.'Ne baba adammış meğer, ailesinden değil, komşularından bile kimseyi ihmal etmedi.'
Baba ocağı (evi veya yurdu)
" Dededen, babadan kalma ev; toprak, yurt.'Borçları yüzünden baba evini satmak zorunda kaldı.'"
Babana rahmet
" 'Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun' anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır."
Babası tutmak (veya babaları üstünde olmak)
Çok fazla öfkelenmek, kızgınlığı her hâliyle belli olmak.'İş meselesini konuşamadım, çünkü babaları üstündeydi odasına girdiğimde.'
Babasının hayrına (mı?)
Hiçbir çıkar gözetmeksizin.'Babasının hayrına mı yaptı sanıyorsun senin işini?'
Bağ bozmak (bağbozumu)
1. Bağda son kalan ürünün toplanması. 2. Bu işlerin yapıldığı mevsim (güz), gün.'Bağbozumu besmele ile başlarsa bereketli olur.'
Bağrı yanık
" Çok acı çekmiş; dert, sıkıntı, darlık, kahır görmüş; yaslı.'Nice bağrı yanık insanlar yaşamış bu topraklarda.'"
Bağrına basmak
1. Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak. 2. Birini gözetip kayırmak, koruyup yetiştirmek.'Amcası, yeğenini bağrına basmakta geçikmedi.'
Bağrına taş basmak
Uğradığı zarara, felakate sesini çıkarmadan katlanmak.'Evi yıkılan Hasan bağrına taş basmaktan başka bir yol bulamadı.'
Bağrını delmek
İçine işlemek, pek dokunmak, dertli olmasına yol açmak.'Yurdundan kovulması, şairin bağrını deldi.'
Bahse girmek
Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma yapmak.'Erken kalkmak konusunda onunla bahse girdik.'
Bahtı kara
Mutsuz, dertten kurtulamayan, işleri hep ters giden.'Allahım, şu bahtı kara kuluna yardım et de düzlüğe çıksın!'
Baklayı ağzından çıkarmak
Sabrı tükenip o zamana kadar sakladığı şeyleri söylemek.'Yeter artık, çıkar ağzından şu baklayı!'
Bal alacak çiçeği bilmek
Çıkar sağlanacak yeri veya şeyi bulmak, bu konuda nasıl hareket edileceğini bilmek.'Onun bal alacak çiçeği bilmede üstüne yoktur.'
Bal dök (de) yala
Bir yerin çok temiz, pırıl pırıl olduğunu anlatmak için kullanılır.'Odayı öyle elden geçirmiş ki bal dök de yala!'
Bal gibi
1. Çok tatlı. 2. Çok iyi, adamakıllı, pekâlâ.'Bal gibi iş, daha ne duruyorsun?'
Baldırı çıplak
İşsiz güçsüz, serseri, başı boş, ayak takımından.'Sokaklar baldırı çıplaklardan geçilmiyor.'
Balgam atmak
Bir iş ya da konu üzerinde kuşku uyandıracak söz söylemek.'Lütfen sus, ortaya bir balgam atıp da insanı huzursuz etme.'
Balık etinde
" Ne şişman, ne zayıf; biçimli, kilosu yerinde olan."
Balık kavağa çıkınca
Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır.'O kız, o çocukla ancak balık kavağa çıkınca evlenir.'
Deyimler Sözlüğü
1
2
3
4
..
12
sonraki >>
KuRGuN SöZLüK
ana sayfa
Kaynaklar/Sources
yukarı
© 2019
KuRGuN
XHTML
|
CSS
Powered by
Glossword
1.8.12