Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
DA DE DI DO DU
bulunan kelime: 61 sayfa: 1 / 4
Dışı eli (seni) yakar, içi beni
'Dıştan görünüşü, herkesi imrendirecek kadar güzel ama içyüzü elverişsiz, kötü, sahibini üzücü' anlamında kullanılır.'Ah bir bilseler işin iç yüzünü, dışı eli yakar, içi More…
Diken üstünde oturmak
Bir yerde tedirginlik duymak, her an kalkmak durumunu belirtir olmak, huzursuz olmak.'İnan, diken üstünde oturuyorum şurada.'
Dikine gitmek
İnatçılık etmek, bildiğini yapmaya çalışmak, kimsenin uyarısına kulak asmamak.'Biraz daha dikine giderse başına büyük bir belâ gelecek bu çocuğun.'
Dikiş tutturamamak
Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak.'Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor.'
Dikiz etmek
Bir yeri, olayı, birinin hareketlerini gizlice ve gözünü ayırmadan dikkatlice izlemek.
Dil dökmek
Kandırmak, inandırmak ya da yararlanmak için tatlı sözler söylemek.'Peşine düşen çocuğu ne kadar dil döktüyse de evde kalmaya razı edemedi.'
Dil ebesi
Çok fazla ve esprili konuşan.'Dil ebesi bir adam o, sen onunla başa çıkamazsın.'
Dil uzatmak
Bir kimse veya bir şey için kötü söz söylemek.'Ben öğretmenime dil uzattıracak adam değilim.'
Dil yarası
Acı, ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık.'Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez demişler.'
Dilden dile dolaşmak
Her yerde, pek çok kimse tarafından bahis konusu olmak.'Ata sözleri dilden dile dolaşarak günümüze kadar geldi.'
Dile (dillere) düşmek
Hakkında dedikodu yapılmak.'Allah kimseyi dile düşürmesin, kadıncağız sokağa çıkamaz oldu.'
Dile gelmek
1. Konuşma yeteneği yokken konuşmak, dillenmek. 2. Dile düşmek.'Dile geldi dağlar, avuttu onu!'
Dile getirmek
1. Bir meseleyi belirtmek, ortaya atmak, anlatmak, açıklamak. 2. Birini konuşturmak.'Hiç umulmadık bir anda konuyu dile getirdi, hepimizin anlamasını sağladı.'
Dile kolay
Söylenmesi kolay ama yapılması ortaya konması ya da katlanılması çok güç.'Evet, dile kolay, haydi yap da görelim.'
Dili açılmak
Herhangi bir sebepten dolayı konuşamayan kimse, birden konuşmaya başlamış olmak.'Dili açıldı çok şükür!'
Dili dolaşmak
Heyecan, korku ya da bir hastalık sebebiyle söyleyeceğini şaşırmak, karıştırmak, açık olarak ifade edememek.'Babasını aniden karşısında görünce dili dolaştı, kekelemeye başladı.' More…
Dili dönmemek
1. Bir sözü doğru ve düzgün söylemeyi becerememek, yanlışsız konuşamamak. 2. Amacını iyi anlatamamak.'İnşaallah dilim dönmeden meseleyi anlatır da kurtulurum ondan.'
Dili olsa da söylese
'Cansız nesneler, hayvanlar konuşabilseler, bazı olaylara tanıklık edebilseler ne iyi olurdu' anlamında kullanılır.
Dili tutulmak
Herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyemez duruma gelmek.'Sevinçten dili tutuldu bizim kızın.'
Dili uzun
İncitici, kırıcı sözler söyleyen, saygısız kimse.'O uzun dilini bana kestirmeden çek içeri!'
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12