Titizlenmek, çok dikkat ederek en ince ayrıntılarına kadar incelemek, önemle üstünde durmak.'Bir malı almadan önce kılı kırk yararcasına evirir çevirir ve öyle alırdı.'
1. Yakıp yıkarak, baskı yaparak, öldürerek büyük zarar vermek. 2. Çok sert davranarak darıltmak. 3. Garip olan söz ve davranışlarıyla herkesi güldürmekten katıltmak.
Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.'Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana.'
Utanarak renkten renge girmek, kimi duyguların etkisiyle yüzünün rengi değişmek.'Pot kırdığını anlayınca ne yapacağını şaşırdı, kızarıp bozaran yüzünü kapatmaya çalıştı.'
" Bir meselede büyük, aşırı, gürültülü bir kavgaya yol açmak; yüksek sesli tartışma başlatmak.'Sizin bostanlara su vermeyeceğim deyince kızılca kıyamet koptu.'"