Sözlük Derlemesi
KuRGuN SöZLüK
Deyimler Sözlüğü
Kaynaklar/Sources
Tüm sözlükler
Atasözleri Sözlüğü
Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü
Bilgisayar Sözlüğü
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Bitki Adlarının Latince Karşılıkları
Deyimler Sözlüğü
Divanu Lugati’t-Türk Dizini
Edebiyat Terimleri Sözlüğü
Osmanlıca sözlük
Tatarca Sözlük
Tıvaca Sözlük
Özbekçe Sözlük
A
Â
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
KA
KÂ
KE
KI
KO
KÖ
KR
KU
KÜ
bulunan kelime: 248
1
2
3
4
..
13
sonraki >>
sayfa: 1 / 13
Kaale almamak
Önemsiz görmek, sözünü etmeye değer bulmamak.'O, kaale alınacak bir insan değil.'
Kabak (birinin) başına (başında) patlamak
" Birçok kimsenin ilgili olduğu olaydan yalnızca bir kimse zararlı çıkmak; beklenmediği hâlde, bir işin zararlı sonucuna katlanmak."
Kabak tadı vermek
Bıktırmak, usanç vermek, tatsız olmaya başlamak.'Senin bu konuşmaların da artık kabak tadı vermeye başladı.'
Kabına sığmamak
Sevinç ve heyecanından taşkın hareketlerde bulunmak.
Kabir azabı çekmek
Çok sıkılmak, eziyet çekmek.'Kabir azabı çekmeye daha ne kadar devam edeceğiz.'
Kabuğuna çekilmek
Tek başına kalmak, dış dünya ile ilgisini kesmek, kimse ile görüşmemek.'Geçirdiği kazadan sonra iyice kabuğuna çekildi.'
Kaçın kur`ası
" Aldatılması güç, kurnaz; gün görmüş, geçirmiş; tecrübeli.'O kaçın kur`ası, boşuna uğraşma, sen onu kandıramazsın.'"
Kafa dengi
Davranışları, anlayışları, dünya görüşleri birbirine uymuş kimselerden her biri.'Kafa dengi bir arkadaşa öylesine ihtiyacım var ki.'
Kafa patlatmak
Bir konu üzerinde pek çok düşünmek, zihin yormak.'Bu makine üzerinde az kafa yormamışsın, öyle karışık ki.'
Kafa tutmak
Karşı gelmek, direnmek, boyun eğmemek.'Her önüne gelene kafa tutmakla bir yere varacağını mı sanıyorsun?'
Kafadan atmak
Bir konu üzerinde inceleme yapmadan, rast gele konuşmak.'Derse hiç çalışmadığın belli, öyle kafadan atıyorsun ki...'
Kafadan kontak (sakat)
Düşüncesiz, delice işler yapan, aklı kıt.'Bırak şu elindeki baltayı, kafadan kontak mısın nesin?'
Kafası almamak
1. Anlayıp kavrayamamak. 2. Zihin yorgunluğundan ötürü anlayamaz olmak. 3. Olabileceğine inanmamak.'Boşuna nefes tüketme, kafası almaz onun.'
Kafası kazan (gibi) olmak, (veya kafası şişmek)
1. Zihni yorulmak. 2. Gürültülü, patırtılı şeyler dinlemekten rahatsız olmak, yorgunluk duymak.'Kesin artık şu makinenin sesini, kafam kazan gibi oldu.'
Kafası kızmak
Çok öfkelenip sinirlenmek.'Kafamı kızdırmadan çekip gidin buradan.'
Kafası yerinde olmamak
1. O anda kafası çok yorgun olmak. 2. Başka şeyler düşündüğünden, o anda konuşulana hemen intibak edememek.'Kusura bakmayın, ne söylediğinizi anlayamadım, kafam yerinde değildi
More…
Kafası işlemek (çalışmak)
Bir konu üzerinde kavrayışı çok iyi olmak.
Kafasına dank etmek (demek)
Çoktandır anlayamadığı bir meseleyi bir olay sebebiyle birden bire kavramak, doğruyu yakalamak.
Kafasına koymak
Bir şeyi yapmaya kararlı olup zamanını beklemek.'Yarın onunla görüşmeyi kafama koydum.'
Kafese girmek
1. Hapse girmek. 2. Aldatılmak, hile yoluyla kendisinden çıkar sağlanmak, oyuna gelmek.'Zavallı kafese girmekten kurtulduğunu sanmıştı.'
Deyimler Sözlüğü
1
2
3
4
..
13
sonraki >>
KuRGuN SöZLüK
ana sayfa
Kaynaklar/Sources
yukarı
© 2019
KuRGuN
XHTML
|
CSS
Powered by
Glossword
1.8.12