Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
LA LE LO
bulunan kelime: 32 sayfa: 1 / 2
Laçka olmak
1. Herhangi bir iş gevşek ve düzensiz yürütülmek. 2. Mil ya da vida gibi makine bölümleri eskiyip aşınarak işe yaramaz hâle gelmek.'Bu vidalar laçka olmuş, kol tutmuyor.'
Laf (söz) altında kalmamak
Bir münakaşa sırasında söylenen her dokunaklı söze karşılık vermek, söz altında ezilmemek.
Laf (söz) aramızda
'Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın' anlamında kullanılır.'Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış.'
Laf (söz) taşımak
Aralarını açmak maksadıyla birinin bir kimse hakkında söylediği hoş olmayan sözlerini o kimseye ulaştırmak, söz getirip götürmek.'O laf taşıyıcı adamdan uzak durmalısın.'
Laf (söz) yetiştirmek
Bir söze karşılık vermekte gecikmemek, durmadan konuşmak.
Laf (söz) yok
'Kusursuz, eksiksiz, eleştirilecek bir yanı dahi yok' anlamında kullanılır.'Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir.'
Laf atmak
1. Dokunaklı sözlerle sataşmak, uzaktan işittirmek. 2. Karşılıklı söyleşmek, konuşmak. 3. Sözle sarkıntılık etmek.'Laf atarak beni tahrik etmeye çalışıyorlardı.'
Laf ebesi
Söyleyecek sözü bol olan, her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan.'Laf ebeliğini bırak da ne söyleyeceksen söyle!'
Laf etmek
1. Konuşmak. 2. Bir şeyi dedikodu konusu yapmak.'Akşam buluşalım da iki çift laf edelim.'
Laf işitmek
Birisi tarafından paylanmak, azarlanmak,'Çabuk ol, senin yüzünden laf işiteceğiz öğretmenden.'
Laf olsun diye
Rastgele, belli bir amaç gütmeden.'Kızma canım, laf olsun diye söylemiştir o sözleri.'
Lafa boğmak
Birinin söz söylemesine fırsat vermeyip meseleyi gereksiz ve boş sözlerle anlaşılmaz kılmak, gürültüye getirip uzatmak.
Lafa tutmak
Birini konuşarak, gereksiz meseleler anlatarak işinden alıkoymak.'Onu biraz lafa tutup oyalamaya başladılar.'
Lafı (sözü) ağzına tıkamak
Birinin sözünü bitirmesine fırsat vermemek, onu susmak zorunda bırakmak, konuşmasını önlemek.'Ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkadılar adamcağızın.'
Lafı (sözü) ağzında gevelemek
Söylemek istediğini açık olarak bir türlü söyleyememek, şundan bundan bahsetmek.'Beni görünce şaşırdı, lafı ağzında gevelemeye başladı.'
Lafı (sözü) çevirmek
Konuşmasının sakıncalı bir biçim aldığını fark edince söze başka bir yön vermek, başka konuya geçmek.'Beni görünce birden nasıl da sözü çevirdi.'
Lafı ağzında kalmak
Söyleyeceğini söylemeye zaman bulamamak, konuşmasını bitirememek.
Lafını (sözünü) bilmek
Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.'O daima lafını bilir bir insan olmuştur.'
Lafını (sözünü) etmek
Bir şey üzerinde konuşmak.'Artık lafını etmeyin şu adamın!'
Lâhavle çekmek
Sıkıntıyı, öfkeyi gidermek, sabır telkin etmek için 'Lâhavle' ile başlayan duayıokumak. 'Lâhavle çekmeden başka bir şey yapamadım.'
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12