Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
TA TE TI TO TU
bulunan kelime: 140 sayfa: 1 / 7
Taban tabana zıt
Birbirinin tamamen karşıtı olmak, birbirine çok aykırı.'Taban tabana zıt düşüncelere sahiptiler.'
Taban tepmek (patlatmak)
Yayan olarak çok uzun yol yürümek, çok sık gidip gelmek.'Kasaba ile köy arasında o iş için az taban tepmedim.'
Tabana kuvvet
'Binecek bir şey yok, yayan gitmekten başka çare de kalmadı' anlamında kullanılır.'Haydi kalkın bakalım, tabana kuvvet!'
Tabanları kaldırmak
Çok hızlı yürümeye ya da çok hızlı koşarak kaçmaya başlamak.'Polislerin geldiğini görünce tabanları kaldırdı.'
Tabanları yağlamak
1. Uzak bir yere yayan olarak gitmek için hazırlanmak. 2. Hızlıca koşarak kaçmak.
Tabanvayla gitmek
Araçla değil de yürüyerek gitmek.
Taburcu olmak
İyileşen hasta, bakıma gerek duymadığından hastaneden çıkmak.'Taburcu olan arkadaşlarını karşılamaya gittiler.'
Tadı damağında kalmak
Tadını, lezzetini bir türlü unutamamak.'O kebabın tadı damağımda kaldı.'
Tadı tuzu kalmamak
Eski zevk veren yanı kalmamak, yavanlaşmak, güzel ve çekici durumu ortadan kalkmak.'İşlerimizin artık tadı tuzu kalmadı.'
Tadına bakmak
Küçük bir parçasını ağzına alarak lezzetini denemek, nasıl olduğunu yoklamak.'Yemeğin tadına baktın mı?'
Tadına varamamak
Bir şeydeki ince güzelliği duyamamak, hissedememek ya da kavrayamamak.'Şu dostluğumuzun tadına varamadım daha.'
Tadında bırakmak
Ölçülü olup aşırılığa kaçmamak.'Yeter çocuklar! Tadında bırakın, havayı bozacaksınız yoksa.'
Tadını almak
1. Bir şeyin lezzetini almak. 2. Yaptığı işten zevk duymaya başlamak.'O işin tadını aldı bir kez, daha peşini bırakmaz.'
Tadını kaçırmak
Zevkine varılmaya çalışılan bir şeyde aşırılığa kaçarak olumsuz bir durum oluşturmak, zevki bozmak.
Tadını çıkarmak
Bir şeyin sağladığı güzelliklerden ya da imkânlardan istediği gibi yararlanmak.'Şu tatilin tadını çıkarmaya çalışacağım.'
Tahtalı köy
Mezarlık.
Tahtası eksik
Aklı noksan, deli.'O ne biçim hareketti, tahtası eksik galiba!'
Takım taklavat
Hepsi, parçalarıyla birlikte.
Takıp takıştırmak
Özenerek süslenmek.'Takıp takıştırmış, öyle çıkmıştı sokağa.'
Takke düştü kel göründü
Kusuru, kabahati örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, hileler, ayıplar ortaya çıktı.
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12