Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
O OC OK OL OM ON OR OT OY
bulunan kelime: 40 sayfa: 2 / 2
Omuz silkmek
Aldırmamak, önem vermemek, benimsememek.'Sana bunu alacağım dedim ama o, omuz silkti.'
On parmağında on kara
İnsanlara leke sürmeyi, kara çalmayı, iftira atmayı huy edinmiş (kimse).
On parmağında on marifet
Çok hünerli, becerikli, ustalığı çok, elinden her iş gelir.
Onuruna dokunmak
Onurunu, haysiyetini incitmek.'Dikkatli ol, birinin onuruna dokunacak iş yapma.'
Oralarda (oralı) olmamak
Anlamamış, sezmemiş gibi davranmak.'O sözler ona söyleniyordu ama hiç oralı olmadı.'
Orta hâlli
Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel.'Onlar orta hâlli bir ailedirler.'
Orta malı
1. Herkesin yararlandığı (şey). 2. Her isteyenle ilişkide bulunan.'Benim bisikletim orta malı mı ki herkes binmeye çalışıyor.'
Ortada kalmak
1. Yersiz yurtsuz kalmak, barınacak yer bulamamak. 2. İki şey arasında kalmak. 3. (Bir şeyi) kimse üzerine almamak.'Belediye evlerini yıkınca çoluk çocuk öylece ortada kaldılar.' More…
Ortadan kalkmak
1. Görünmez, bulunmaz olmak. 2. Yok olmak.'Sis ortadan kalktı.'
Ortadan kaybolmak
Nereye gittiği bilinmemek, sezdirmeden gitmek, görünmez hâle gelmek.'Ali ortadan kayboldu.'
Ortalık düzelmek
Tedirginlik kalmamak, toplum içindeki karışıklık yok olmak.'Çok şükür ortalık düzeldi.'
Ortalık karışmak
Kargaşa çıkmak, toplumda düzensizlik baş göstermek.'Ortalık yine karıştı, insanlar birbirine girdi.'
Ortalığı birbirine katmak
Kargaşa çıkarmak, herkesi birbirine düşürmek.'Şimdi gelip ortalığı birbirine katacak diye korkuyorum.'
Ortaya dökmek
1. Gizli olan ne varsa açıklamak. 2. Çıkarıp göstermek.'Bütün sırlarını ortaya dökmek için harekete geçti.'
Ot yoldurmak
Çok güçlük çıkarmak, zor bir iş gördürmek, çok uğraştırmak.
Oy birliği
Bir toplantıya katılan, bir meseleyi konuşan kimselerin aynı düşüncede olup aynı yönde oy kullanmaları.'Sınıf başkanını oy birliği ile seçtik.'
Oya koymak
Bir işin sonucunu belirlemek üzere oy verilmesini istemek, oylama yoluyla bir topluluğun görüşünü almak.'Bu görüşü oya koymayı teklif ediyorum, kabul edenler el kaldırsınlar.' More…
Oyun etmek
Aldatmak, kurnazlıkla birini tuzağa düşürmek.'Bana kötü bir oyun ettiler.'
Oyuna gelmek
Aldatılmak, tuzağa düşürülmek.'Onların oyununa gelmemeye çalış, dikkatli ol.'
Oyunbozanlık etmek
Mızıkçılık etmek, birlikte yapılması gereken işten tek taraflı vazgeçmek.'Oyunbozanlık etme de gel birlikte eğlenelim.'
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12