" Aralarında bulunduğu kimselerle kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak; kimi işlerle ilgilenip durmak.'İnsanlarla haşir neşir olmayı sevdiğim söylenemez.'"
1. Temiz havalı bir yere çıkarak dolaşmak, dinlenmek, ciğerlere temiz hava çekmek. 2. Eline bir şey geçmemek, umduğunu bulamamak. 3. İçine hava girmek.'Haydi, kıra çıkıp da biraz hava More…
1. Büyüklenmek, kibirlenmek, olduğundan fazla görünmeye çalışmak. 2. Bir şeyin içine hava doldurmak.'Amma da hava basıyorsun, onları korkutacağını mı sandın.?'
Bir yeri tutmak, kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para.'Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar.'