Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
HA HE HI HO HU
bulunan kelime: 123 sayfa: 4 / 7
Hayat pahalılığı
Yiyecek, içecek ve giyecek gibi geçim için gerekli olan maddelerin pahalı olması.'Hayat pahalılığından herkes şikâyetçi olmaya başladı.'
Hayatını kazanmak
Çalışıp elde ettiği para ile geçimini sağlamak.'Ben iyi ya da kötü hayatımı kazanıyorum, sen kendi işine bak.'
Hayatını yaşamak
Canının istediği gibi hayatını sürdürmek.'Bana karışmaya hakkınız yok, bırakın beni, artık hayatımı yaşamak istiyorum.'
Hayır kalmamak
İşe yarar, beğenilecek bir yanı ve tarafı kalmamak.'Bu arabalarda hayır kalmamış, yenilerini almamız gerekecek.'
Hayır sahibi
İyiliksever, yardımsever kimse.'Şu yoksullara uzanacak bir hayır sahibi kalmadı mı acaba?'
Hayır işlemek
Dine ve insanlığa uygun, iyi davranışlarda bulunmak.'Hayır işle ki öbür dünyada kurtuluşa eresin.'
Hayırdır inşallah!
1. Anlatılan bir rüyayı iyiye yormak için söylenir. 2. Şaşma, heyecan ve merak uyandıran durumlar karşısında söylenir.
Hayra yormak
Bir rüya ya da olayı iyi ve yararlı bir durumun işareti görmek.
Hazır bulunmak
1. Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak. 2. Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.'Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın.'
Hazıra konmak
Hiçbir emek sarf etmeden, çaba göstermeden başkasının emeği ile ortaya çıkmış olan şeyden yararlanmak.'Hazıra konarak yaşamayı kural edinmiş bu adam.'
Hazırdan yemek
Yenisini kazanmadan elindekini harcamak.'Hemen her gün bir bahane buluyor, çalışmıyor ve hazırdan yiyiyordu.'
Helâl olsun (Helâl ü hoş olsun)
1. Bunu sana gönül hoşluğu ile veriyorum, hiç pişman değilim, Allah bunu sana bağışladığıma şahit olsun. 2. 'Aferin, takdire değer iş yapıyorsun' anlamında kullanılır.
Helâl süt emmiş olmak
İyi huylu, doğru yoldan sapmayan, temiz bir kişi.'İnanmıyorum onun yaptığına, o helâl süt emmiş birisidir.'
Hele şükür!
Allah`a hamdolsun, beklediğimiz sonuç gerçekleşti.
Hem kel hem fodul
'Bu kadar kusuruna, bu yeteneksizliğine rağmen bir de övünüyor, üstünlük taslıyor' anlamında kullanılır.
Hem nalına hem mıhına (vurmak)
Birbirine zıt olan iki yanı da desteklemek.'Ben hem nalına hem de mıhına vuran adamlardan korkarım.'
Hem suçlu hem güçlü
Gerçekte kendisi suçlu olduğu hâlde suç işlememiş gibi davranan ve karşısındakini suçlamaya çalışan kimse.
Hem ziyaret hem ticaret
Bir yeri veya kimseyi ziyarete giden kimsenin, bu görüşmeden yararlanarak başka bir işi de yapması durumunu anlatmak için kullanılır.
Her kafadan bir ses (çıkmak)
Bir konu üzerinde herkesin istediği gibi, rastgele konuşması ve bu konuşmalardan bir sonuç alınamaması.'Ortalık kızıştı, her kafadan bir ses çıkmaya başladı, kimin ne dediği More…
Her telden çalmak
Pek çok konuda bilgi sahibi olmak, içinde bulunduğu ortamın şartlarına göre her çeşit iş yapabilir olmak.
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12