Sözlük Derlemesi
A Â B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
DA DE DI DO DU
bulunan kelime: 156 sayfa: 8 / 8
Dünya bir araya gelse
'Bütün insanlar engel olmaya kalksa bile, asla, hiçbir zaman, kim ne derse desin' anlamında, yine bildiğini yapma durumu için kullanılır.'Dünya bir araya gelse de ben o More…
Dünya gözü ile
Ölmeden önce, yaşarken.'Dünya gözü ile Almanya`daki kardeşimi bir daha görsem.'
Dünya yıkılsa umurunda değil
Hiçbir şeyle ilgilenmemek, umursuz olmak, sorumluluk duymamak.'Sakın `dünya yıkılsa umurumda değil` deme bana.'
Dünyadan elini eteğini çekmek
Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.'Bizim komşu her nedense More…
Dünyadan haberi olmamak
Çevresinden, çağından ve çağının getirdiklerinden, zamanında yaşanan hayattan haberli olmamak.'Sen dünyadan haberi olmayan bir adamsın, ne anlarsın bu işten, lütfen karışma!' More…
Dünyalar onun olmak
Oldukça çok sevinmek.'Babası istediği oyuncağı getirince dünyalar onun oldu sanki.'
Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak
Dünyada insanın başına neler gelebileceğini öğrenmek, zorluklarla karşılaşmak, tecrübe kazanmak.'Elbet sen de bir gün dünyanın kaç bucak olduğunu anlayacaksın.'
Dünyanın öbür ucu
Çok uzak yer.'Ali de dünyanın öbür ucunda oturuyor.'
Dünyayı toz pembe görmek
İyimser olmak, üzücü durumlara bile iyi gözle bakmak.'Bırak artık şu dünyayı toz pembe görmeyi, aç gözlerini!'
Düşe kalka
1. İşi kimi zaman iyi, kimi zaman kötü olarak güçlükle, uğraşa uğraşa (yapmak). 2. Biriyle yakın ilişki kurarak.'Sokak serserileriyle düşe kalka iyice bozuldu, sapıttı.'
Düşeş atmak
Umulmadık bir başarı kazanmak.'Düşeş attı bizim oğlan, şimdi yanına da yaklaştırmaz kimseyi.'
Düşman kesilmek
Düşman olmak, düşman gibi görünüp tavır almak.'Yalnız benim değil, bütün ailenin düşmanı kesilmişti.'
Düşman çatlatmak
Nisbet yapmak, iyi durum ve başarılarıyla düşmanı kızdırmak ve kıskandırmak.'Düşman çatlatmakta da üstüne yok senin!'
Düşünüp taşınmak
Bir meseleyi enine boyuna tartmak, konuyu bütün yönleriyle incelemek, iyice düşünüp ona göre davranmak.'Acele etme, düşünüp taşın öyle karar ver.'
Düşüp kalkmak
1. Yakın arkadaşlık etmek. 2. Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.'Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ More…
Düttürü Leylâ
Gülünç, tuhaf, daracık ve kısacık giyinmiş kadın.'Sana hiç yakışmamış, düttürü Leylâ gibi olmuşsun.'
Deyimler Sözlüğü KuRGuN SöZLüK
ana sayfa Kaynaklar/Sources yukarı
© 2019 KuRGuN XHTML | CSS Powered by Glossword 1.8.12